28 Ocak 2015 Çarşamba

NEGATİF KALORİLİ BESİNLER




Kalorinin negatifi mi olur demeyin. Vücudumuz bir makine değil. Tükettiğiniz besinlerdeki kalorileri toplayıp çıkartıp yapılan matematiksel hesaplamalar her zaman tutmayabilir. Teorikte aynı kaloriye sahip 2 farklı besine vücudunuzun tepkisi farklıdır. Bu yüzden diyetlerimi yazarken kalori hesabı yapmayı sevmiyorum. Tarih öncesinde kalmış kalori toplama yöntemi benim yöntemim değil.  Nedenini bu yazım daha net açıklayacak.

Glisemik indeksi düşük, lif oranı yüksek olan besinler genel olarak negatif kalorili besinler olarak geçiyor. Bu besinleri vücudumuza aldığımızda, vücudumuz bunları sindirmeye çalışırken sarf ettiği kalorinin, besinin  içerdiği kaloriden daha fazla olduğu düşünülüyor. Dolayısı ile aslında siz yemek yiyerek kalori alacağınıza, kalori harcamış oluyorsunuz. İşte bu tür besinlere NEGATİF KALORİLİ BESİNLER deniyor. 

En çok bilinen negatif kalorili besinleri şu şekilde sıralayabilirim.
·         Kuşkonmaz
·         Pancar
·         Taze fasülye
.      Taze börülce 
·         Brüksel lahanası
·         Kabak
·         Karnabahar
·         Salatalık
·         Pırasa
·         Marul
·         Ispanak
·         Domates
·         Limon ve lime
·         Tarçın
·         Kimyon
·         Sarımsak
·         Soğan
·         Turp
·         Hindiba
·         Maydanoz, tere, roka gibi salata malzemeleri

İşte bu negatif kalorili besinlerin diyetlerde aslında sınırının olmaması gerekir. Ben 1 tabak dolusu ıspanak yemeğini verdiğimde şaşırıp miktarını azaltmaya çalışan hastalarıma bunu anlatıyorum. Negatif kalorili bu besinlerin sınırını serbest tutabilirsiniz. Çünkü bu besinler;

·         Metabolizmanızı hızlandırıyor
·         Enerjinizi artıyor
·         Kan şekerinizi düzenliyor
·         Tok tutuyor, iştahınızı kapatıyor
·          Kabızlığınıza iyi geliyor, bağırsaklarınızı rahatlatıyor
·         Kolesterolünüzü düşürüyor
·         Daha rahat ve konforlu uyumanızı sağlıyor
·         Cildinizin daha genç kalmasını sağlıyor
·         Daha güçlü saçlarınız ve tırnaklarınız olmasını sağlıyor
·         Enfeksiyona karşı sizi koruyor

Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak için bu besinleri beslenmenizde, diyetinizde mutlaka bulundurun. Çiğ veya pişmiş olarak fark etmez, tüketmekten korkmayın.

27 Ocak 2015 Salı

ALÜMİNYUM FOLYOLARA DİKKAT







Yemekleriniz biraz daha lezzetli olsun, pratik olsun,çabuk pişsin ve temiz olsun diye aliminyum folyo kullanıyorsanız dikkat! Besine değen folyodan yemeğinize aliminyum geçişi oluyor ve bu ağır metali vücudunuz  biriktiriyor.

 Öncelikle biraz ağır metallerden bahsedelim. Alüminyum, altın, antimon, arsenik, baryum, bizmut, civa, galyum, gümüş, hafniyum, indiyum, iridyum, itriyum, kadmiyum, kalay, krom, kurşun, lantan, nikel, niyobyum, paladyum, platin, rodyum, rutenyum, skandiyum, stronsiyum, tantal, talyum, tungsten, vanadyum, zirkonyum tıpta ağır metaller olarak geçerler. Bu metaller vücutta birikme yaparlar ve çeşitli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilirler. Özellikle kemik dokusu, karaciğer ve böbrek dokusu bu ağır metllerden en çok etkilenen organlarımızdır. Çocuklarda  birikim ve etkilenim daha şiddetli olabilir. Ben bu yazıda özellikle aliminyumdan bahsetmek istiyorum. 

Alüminyum kolay şekil alan bir madde olduğu için çoğu mutfak araç gerecinde sıklıkla kullanılan bir metal. Alüminyum kaplar, tencereler ve tabiki folyolar hemen hemen herkesin mutfağında vardır. ancak özellikle besine direkt temas eden, yüksek ısıda ısıtılan aliminyumlu eşyalardan besinlere aliminyum geçişi oluyor.  Alüminyum ile bulaş omuş besini tükettiğimizde ise vücudumuz aliminyumu yeterince atamayarak vücudumuzda biriktiriyor. Kemiklere nüfuz eden aliminyum kemeik erimesine,  böbreğe ve karaciğere nüfuz aden aliminyum ise organ hasarına neden olabiliyor.
Alüminyum folyoları özellikle asidik besinler ile temas ettirmekten uzak durun. Folyoların limon,sirke,soğan, et,tavuk,balık ile temas etmemesi gerekir. Eğer etinizi folyoya sarıp fırında 200 derece ve üstünde pişiriyorsanız aliminyum geçişi oluyor demektir. Dolayısı ile pişirme esnasında folyoyu kullanmayınız. 

Folyoyu nerelerde kullanabiliriz? Kapların üstünü kapatırken, pişmiş ve ılınmış yemeğin yenmesini kolaylaştırırken(tavuk butlarını sarmak gibi)  kullanabiliriz.

 Folyo yerine ne kullanabiliriz? Yağlı fırın kağıdı ve streç filmi folyoya muadil olarak kullanmanızı tavsiye ediyorum.

26 Ocak 2015 Pazartesi

DİYETTE NE YİYEBİLİRİZ ?




Diyet yapanların genel sorununun, evirip çevirip aynı tarz yemekleri yemek zorunda hissetmeleri olduğunu düşünüyorum. Aslında bu durum bir diyetisyen olarak benim de canımı sıkıyor. Danışanlarıma daha konforlu diyet yapabilmeleri için çözümler arıyorum. Benim de özel hayatımda severek tükettiğim, kalorisi düşük ama inanılmaz lezzetli alternatiflerim var.  bunları instagram üzerinden de paylaşıyorum ama en favori olanlarını burada diyet takipçileri ile de paylaşmak istedim. Diyetim lezzetsiz diyenlere inat, doyarak ve keyif alarak nasıl yemek yenir işte size kanıtı. 



Et, salata,ekmek yemekten sıkıldıysanız size müthiş bir seçenek sunuyorum. Kendinize  Tavuklu sebzeli kepekli dürümü deneme fırsatı verin. Vazgeçemeyeceğiniz bir diyet alternatifi olacağına eminim. Erkek hastalarıma 1 adet bol malzemeli dürüm veriyorum. Maalesef biz kadınlar daha yavaş çalışan metabolizmamız yüzünden bira daha dikkat etmeliyiz. Ya bol malzemeli olanın yarısını yiyelim yada içinin malzemesini biraz az tutalım. Tavuğu az sebzesi bol dürüm bize kesinlikle uygun. Malzemeler şu şekilde; hemen hemen her markete bu kepekli lavaşlardan bulmak mümkün. 1 adedi yaklaşık 2 tam dilim ekmek enerjisine sahip. Kepekli oluşu daha erken doymanızı ve yediğinizde inanılmaz tokluk hissi yaşamanızı sağlıyor. Ben kendi dürümümde kalorisi düşük olan biberleri kullandım. Tercihe göre mantar, kabak, patlıcan, ıspanak, domates, haşlanmış brokoli gibi bütün sebzeleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.  2-3 adet yeşil, 2-3 adet kırmızı biberi yağsız olarak soteleyin. Tavuklarınızı baharatlayarak pişirin. Hazır kullanmak istiyorsanız banvitin veya keskinoğlunun tavuk dönerleri satılıyor. 100gr tavuk döneri  ısıtın. Lavaşınızı ısıtın(tost makinesi kullanabilirsiniz. İçine tavuklar, sotelenmiş sebzeler, çiğ sebzeler(domates, yeşillikler) doldurun. Çok az ketçap da kullanabilirsiniz. Yanında bir maden suyu ile birlikte afiyetle tüketebilirsiniz.


Diyetlerimde yazmayı çok sevdiğim bir diğer alternatif yemek de omletlerdir. Sürekli et yemekten sıkılan birisiyseniz et öğününüz için müthiş bir alternatif. Izgara et+salata+ekmek yerine bol sebzeli 2 yumurtadan yapılmış omlet sıkışık zamanınızda hayatınızı kurtaracak. Ben özellikle mantarlı ve ıspanaklı omlete bayılıyorum. Tarifim şöyle; 3-4 adet mantarı temizleyip ince ince doğrayın. Tavanıza 1 tatlı kaşığı kadar zeytinyağı dökün. Mantarlarınızı ilave edip tavanızı bir kapak yardımı ile kapatın. Mantarlar 5-10dk içinde pişecektir. Üzerine 2 adet çırpılmış ve baharatlanmış yumurtayı ilave edin. Kapağını kapatarak 5 dk daha pişirin. 15dk içinde omletiniz hazır. Kalorisi mi? kullandığınız malzemeye göre biraz değişir ama asla 200kkal’den fazla değil. 
 Yukarıdaki resim diyet yapan birsi için sabah kahvaltısı örneği. Porsiyonlar tam olarak bu şekildeyse korkmanıza gerek yok. Hem lezzetli hem de düşük kalorili bir kahvaltı seçeneğidir. Fotoğraftaki omlet 1 avuç ıspanak ve 1 yumurta ile yapılmış yağsız omlettir. Süt fincanı ise yaklaşık 150ml süt alan bir fincan.

Mercimek köftesinin diyete son derece uygun olduğunu biliyor muydunuz? Çünkü içinde sadece mercimek, bulgur, sebze, salça ve az miktarda yağ var.  diyetlerimde baklagilleri sıklıkla kullanırım. Yani en azından haftada 1-2 defa nohut veya kurufasülye veya yeşil mercimek veririm. Bu alternatifin birini mercimek köftesi ile değiştirmenin de hiçbir zararının olmadığını net olarak söyleyebilirim. Bir öğle yemeği yerine, iri sıkım yaparsanız 4-5 adet, benim yaptığım gibi minik minik yaparsanız da 8-9 adet mercimek köftesini  rahatlıkla yiyebilirsiniz. Her birini 1 adet  marul yaprağına sarın. Yanına da 1 bardak ayran yapın.isterseniz boş isterseniz de acı bibere batıra batıra yiyin. 


Diyet acı çekmek için yapılmaz. Diyet keyif ala ala zayıflamak için yapılır. Benden size ufak bir dipnot olsunJ

21 Ocak 2015 Çarşamba

MİDE SORUNLARI ÖMÜR TÖRPÜSÜ





Bu aralar mide problemi şikayetlerinde sanki bir artış oldu. Normal zamana göre daha fazla duyar oldum.  Kış dönemindeyiz malum. Sebzeler daha bir kükürtlü, meyveler daha bir ekşi. Gece atıştırmaları arttı. Tatlı tüketimleri arttı. Geceler uzun, televizyon karşısında daha mı fazla kaçırmaya başladık bilemiyorum. Bu aralar hastalarım ile daha bir sık paylaştığım bir yazım var. Onu buraya da eklemek, şikayeti olanlara derman olsun diye paylaşmak istedim. Mideniz yanıyor, ekşiyor, ağrıyor veya ağzınıza acı su geliyorsa, kurallara harfiyen uyun. 1 hafta 10 gün sonra şikayetlerinizin çok büyük ölçüde hafiflediğini benimle paylaşırsınız. Geçmiş olsun dileklerimle… 


MİDE KORUYUCU BESLENME TEDAVİSİ

·         Öğünlerinizi belirli aralıklar ile tüketmelisiniz. Gereğinden fazla uzun süre aç kalmamalı, gereğinden fazla sık da besin tüketmemelisiniz.
·         Yemeklerinizi yavaş yavaş, iyice çiğneyerek yemelisiniz.
·         Yemekleri ve içecekleri çok sıcak ve çok soğuk tüketmemelisiniz.
·         Yağlar mide asidini artırır. Dolayısı ile fazla yağlı yemekleri ve besinleri tüketmekten kaçının.
·         Bitkisel kaynaklı yağları tüketmeye çalışınız. (zeytinyağı, ayçiçeği yağı gibi)
·         Yemekleri pişirirken kavurmadan ve yağı yakmadan pişiriniz.
·          Salamura ve turşu gibi tuzlu besinleri tüketmeyiniz.
·         Yağda kızarmış sebze ve etlerden uzak durunuz.
·         Süt tüketiminde aşırıya kaçmayınız. Günde 1-2 bardak süt tüketmek yeterli olacaktır. H-gereğinden fazla kalsiyum midede asit salınımını artıracaktır.
·         Fazla paketli ürünler tüketmeyin.
·         Kuru fasülye, nohut, barbunya gibi mide ve bağırsak gazı yapan besinlerden mümkün olduğunca uzak durunuz.
·         Sebzeleri iyi pişmiş olarak tüketiniz. Sert kalmış veya pişmemiş sebzeleri tüketmeyiniz.
·         Bol yeşillikli çiğ salataları oldukça az yiyiniz. Salatalarınız pişmiş sebzelerden yapılabilir(közlenmiş patlıcan, biber gibi)
·         Asit içeriği yüksek meyve(portakal, kivi, mandalina vb.) ve meyve sularını tüketmeyiniz. Elma,armut, muz gibi meyveleri seçmeye çalışınız.
·         Meyveleri kabuklarını soyarak yiyiniz.
·         Tuz tüketiminizi azaltınız.
·         Baharatlı besinleri tüketmeyiniz.
·         Acı biber, soğan,sarımsak  gibi taze sebzeleri yemeyiniz.
·         Günde 2 fincandan fazla çay ve kahve içmeyiniz. Çay ve kahvenin fazlası asit salınımını artıracaktır.
·         Süt ürünlerinde tercihiniz kefirden yana olabilir. Eğer mide ve bağırsağınızda açık yara yok ise kefiri her gün 1 kupa kadar içebilirsiniz. Gaz, sancı ve yanmaya iyi gelecektir.
·         Alkol mide duvarını hassaslaştırır. Mümkün olduğunca alkolden uzak durunuz.
·         Gazlı içeceklerin hiçbirini içmeyiniz.
·         Bol antioksidanlı ve probiyotikli bir beslenme tarzını benimseyiniz.
·         Beslenmenizde haşlanmış veya yağsız olarak fırında pişmiş etlere, balıklara yer veriniz.
·         Kepekli tahılları tüketmeyiniz.
·         Midenizde gaz veya yanma gibi bir sıkıntı var ise ara öğünlerde etimek ,  galeta veya kabuksuz meyve gibi besinlere ağırlık veriniz.
·         Kahvaltılarınızda bal veya pekmez kullanabilirsiniz.
·         Kavrulmadan pişirilmiş pirinç pilavı veya yağsız makarnayı yemeklerinizde ekmek yerine bulundurabilirsiniz.

GEÇMİŞ OLSUN…
DYT. BAŞAK KEFELİ